Deposu boşaltılan Tiyatro Pera’dan İBB’ye: 22 yıllık birikimimiz nerede?
Tiyatro Pera’nın kurucusu ve sanat yönetmeni Nesrin Kazankaya, sosyal medya hesabından tiyatrolarına ait 22 yıllık kostüm ve aksesuar koleksiyonunun kaybolduğunu duyurdu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Dairesi’ni sorumlu gösteren Kazankaya, Habitat Kültür Merkezi’nde bulunan bir depoda saklanan yüzlerce özel kostüm, ayakkabı, smokin, frak, çanta, porselen antika takımlar, Avrupa’nın dört bir yanından toplanmış objeler, Floransa’dan alınan karnaval maskeleri, İspanya ve İtalya’dan hasır şapkalar, gümüş takımlar, antika silahlar, gramafonlar, gümüş şamdanlar ve opak gaz lambalarının kaybolduğunu belirtti.
Eşyaların izinsiz ve haber verilmeden yok edildiğini dile getiren Kazankaya, “Teşekkür ve desteği hak ettiğimizi düşünürken, bir tiyatroya vurulabilecek en hoyrat, en acımasız darbeyle karşı karşıyayız” dedi.
‘TARİHİMİZ, ANILARIMIZ YOK EDİLDİ’
Kazankaya’nın “İBB Kültür Dairesi’ni sanatsever kamuoyuna şikayet ediyorum! Kültür Dairesi Tiyatro Pera’nın 22 yıllık birikimini çöpe attı! Haber bile verilmeden 22 yıllık deposu boşaltıldı” başlıklı açıklaması şöyle:
“Yaklaşık 1,5 yıl önce Tiyatro Pera’nın sahnesinin bulunduğu Şişli Black Out Binası’nın üst katı İBB tarafindan kiralanıp ‘Habitat Yaşam Merkezi’ inşaatı başladı. Ve mekan olarak farklı bir yerde olmamıza rağmen tiyatromuzun da kiralandığını öğrendik. Çıkmamız istendi. Anlatmaya başladık. 5 yıl önce burayı kiralayıp çok büyük bir tadilatla yepyeni bir tiyatro imkanı yaptık. Maddi büyük yatırımlarda bulunduk, büyük emekler verdik. ‘Neden çıkarmak istiyorsunuz bizi?’ diye sorduğumuzda, ‘tiyatro yapacağız’ dediler. ‘Alın, alt yapısı tamam, mükemmel ışık sistemi, 6 kanallık ses sistemi, spotları, hazır kulisleri, sahne gerisi depoları ve kuyruklu piyanosuyla tiyatromuzu hiçbir karşılık beklemeden size verelim, birlikte ve özel tiyatrolarla ortaklaşa kullanalım’ dedik, kabul görmedi. ‘Liyakat’ dedik, ‘siz bizden daha mı iyi yapacaksınız?’ dedik, ‘Hayır, çıkın’ dediler. ‘Peki yapım aşamasına yardım edelim, burayı biz yaptık’ dedik, Kültür Müdürü ‘Size ihtiyacımız yok, çıkın’ dedi. Sezon ortasında çıkın!
Sezonu tamamlayabilmemiz sayın Ekrem İmamoğlu’nun sayesinde ve desteğiyle oldu. Kendisine teşekkür ederim. Habitat’ın açıldığı Şubat ayından Haziran başına dek, her hafta sonu, Kültür Dairesi’nin tüm gösterilerini, çocuk oyunlarını bizzat başında durarak destekledim, gerçekleşmelerini sağladım. Ve Temmuz 2023’ten itibaren çıkarılmaya başlandık. Tüm alt yapı ve dekorlarımız için kendimiz bir depo tutup taşıdık. Kostümler ve aksesuarlar için müdür Gülayşe Eken’ in onayıyla, tarafımıza binadan bir bölüm verildi ve 22 yıldır biriktirdiğimiz kostüm ve aksesuarlarımızı haftalarca emek vererek oraya taşıdık, düzenledik. Neler yoktu ki içinde: Yüzlerce özel kostüm ve ayakkabılar, smokinler, fraklar, çantalar, porselen antika takımlar, antika eşyalar, izleyicilerimizin de katkısıyla Avrupa’nın dört bir yanından toplanmış objeler, (izleyenler bilir) Venedik Taciri oyunumuzun Venedik-Floransa’dan karnaval maskları, İspanya ve İtalya’dan hasır şapkalar, özel yaptırılmış şapkalar, melon ve silindir şapkalar, gümüş takımlar, gümüş saplı bastonlar, antika silahlar, gramafonlar, gümüş şamdanlar, opak gaz lambaları… Düşündükçe ruhun kararıyor. Maddi bir karşılıkla yerine konulamayacak 22 yılın birikimi.
12 Kasım cumartesi akşamı, bir hafta sonra 18 Kasım’da temsil vereceğimiz ‘Babalar ve Oğullar’ oyunumuzun kostüm ve aksesuarlarını almak için depoya gittiğimizde, insanın kanını donduran, kalp krizi geçirtebilecek bir manzarayla karşılaştık: Bomboş bir mekan! Her şey çıkarılmış, nereye olduğu belirsiz bir yere götürülmüş ve belki de imha edilmişti. En ufak bir haber vermeden, bildirim yapmadan, uyarmadan tiyatro varlıklarımıza el koyup, yok etmişlerdi. Müdür Gülayşe Eken’i aradığımda, haberinin olmadığını söyledi. Bir repertuvar tiyatrosu olarak şu an ancak son iki oyunumuzu, ‘Barda Son Gece’ ve ‘Sen Hamlet Değilsin’i oynayabilecek durumdayız. Ve tabii ki ‘Babalar ve Oğullar’ oyununun turnesini gerçekleştiremiyoruz. Bir anlamda haneye tecavüz değil de nedir bu? Tarihimiz, anılarımız yok edildi!
Sanatla hiç barışık olmayan iktidar kurumları bile, bizim gibi muhalif duruşlu bir sanat kuruluşun böyle bir saldırıda bulunmadı. Şu an, sevgiyle, emekle inşa ettiğimiz güzel tiyatromuz bir harabe halinde; sezon başladı, yıkıp yeniden yapma inadı sadece bize değil, sahnemizi paylaştığımız pek çok özel tiyatroya zarar veriyor. Yerel yönetimlerin, -yurt dışındaki güzel örnekleri gibi- sanata destek olabilecek en önemli kurumlar olduğuna inandık ve her platformda bu görüşü ve İBB’yi savunduk Son 1.5 yılda yaşadığımız olumsuzlukları İBB’ye zarar verir hassasiyetiyle dile getirmedik, hep bir uzlaşma yolu aradık. Zaten Tiyatro Pera, ilke olarak benimsediği bir tavırda, kuruluşundan bu yana spekülatif tartışmalardan, gerilimlerden uzak durmuştur. 22 yılda hiçbir sezonu atlamadan, ikisi çocuk oyunu 32 projeye imza attık. Kendi gücümüzle var olmaya çalıştık Teşekkür ve desteği hak ettiğimizi düşünürken, bir tiyatroya vurulabilecek en hoyrat, en acımasız darbeyle karşı karşıyayız. 22 yılımızı bir anlamda yok etmenin, diğer oyunlarımızın alt yapısına bomba koyarak oynanmalarını engellemenin hesabını kim verecek? Kim bu yılları geri getirebilir? Kuşkusuz farkında ve bilicindeyiz ki, ülkemizde bunca acı varken, insanlar yok yere hapislerde tutulup yaşamları mahvedilirken, yaşadıklarımız hafif kalabilir. Ancak bu da, ülkemizdeki büyük çürümenin bir parçasıdır ve bu talim parçalar birleşip, felaketimizi oluşturuyor. Öfkem ve üzüntüm sonsuz!”
(KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)