“Ortak Bir İnancın Hikayesi: İMES” Belgesel ve Kitap Projesi, Türkiye’nin sanayi tarihine ışık tutuyor.
Kökleri Haliç kıyılarına uzanan, Türk Sanayisinin kalkınma macerası İstanbul Madeni Eşya Sanatkarları (İMES) Sanayi Sitesinin 50 yılı aşkın süren başarılı yolculuğunu konu alan projenin tanıtım toplantısı, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.
İMES Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akar, etkinlik öncesinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, projeyi hayata geçirme düşüncesinin uzun zamandır gündemlerinde olduğunu söyledi.
Hikayenin, Perşembe Pazarı’nda 1970’li yıllarda başladığını dile getiren Akar, “Zaman zaman bize gelen misafirlerimize, büyüklerimize, hediyeler, plaketler verirdik. Bir büyüğümüz ‘Buranın kitabını yapın, bu hayat hikayesini okuyalım.’ dedi. Biz de o duygu ve düşüncelerle başlayarak projeyi hayata geçirdik.” ifadelerini kullandı.
Marmara Üniversitesi ile birlikte çeşitli çalışmalar yaptıklarına işaret eden Akar, Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu’nun da katkısıyla güzel bir kitap meydana getirdiklerini, eserin sanayici dostlara faydası olmasını ümit ettiklerini kaydetti.
Akar, kitap ve belgeselin hazırlanma sürecine de değinerek “Perşembe Pazarı’ndan Haliç kıyılarına ve Ayvansaray’a kadar 1970’li yılların başından bugüne gelen belgeleri toplamak ve büyüklerimizden bilgileri almak, epey bir zamanımızı aldı. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“Zamanında neler yaşandığını genç nesillerin bilmesi lazım”
Perşembe Pazarı’ndan başlayarak Dudullu, Tuzla ve Dilovası’na uzanan hikayeye ilişkin bilgiler veren Akar, 350 fabrikada 17 bin çalışanın bulunduğu Dilovası İMES OSB’nin de bugün yeterli olmadığını ve burayı büyütmeye çalıştıklarını anlattı.
Yalova, Bandırma ve Sakarya’da organize sanayi bölgeleri kurmak için çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Akar, “Sanayinin gelişmesine çok katkısı oluyor. Zamanında neler yaşandığını genç nesillerin bilmesi lazım. Perşembe Pazarı’nda 20-30 metrekare dükkanlardan geldik. Ben küçüktüm 15-16 yaşlarında oraya gittiğimizde sokaklarda dökümler dökülüyordu. Şimdi elhamdülillah çok iyi yerlerde fabrikalar kurmaya başladık. Bu da bizi gururlandırıyor ve mutlu ediyor. İMES şu anda bir okul gibi. Büyüyen firmalar daha büyük yerlere, daha iyi orta ölçekli işletmeler olma yolunda ilerliyorlar. Çok daha büyüyenler de var. Türkiye’nin her yerinde varız.” şeklinde konuştu.
İMES’ten başka bölgelere giden işletmelerin Türkiye’nin her yerindeki organize sanayi bölgelerinde yer aldığını belirten Akar, gençlere bir rehber niteliği taşıyan projenin devamının da gelmesini arzu ettiklerini kaydetti.
“Geçmişten günümüze İMES’in başarı ve tecrübelerini aktaran bir eser”
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu, hem belgesel hem de kitabın hazırlanmasında başından sonuna kadar organize eden kişi olduğunu ifade etti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Danışmanı, kitabın editörü ve kitap yönetmeni de olan Ayanoğlu, “Dünden bugüne İMES ülkemizin en önemli organize sanayi bölgelerinden biri; Perşembe Pazarı’ndan şu anda dünyanın birçok yerine ihracat yapan, alanında ilk fabrikaları barındıran bir organize sanayi bölgesi. Dolayısıyla geçmişten günümüze başarıları, tecrübeleri aktaran bir eser, aynı zamanda yaşayan bir eser. Sadece tecrübe aktarımından ziyade gelecek kuşaklara gelecek nesillere ve diğer organize sanayi bölgelerine örnek olan bir eser. Hem kalıcılığı olan hem de yaşayan bir eser olması hasebiyle de aslında alanında bir ilk olan eser.” şeklinde konuştu.
Çok mutlu ve gururlu olduklarının altını çizen Ayanoğlu, “Çünkü İMES çok büyük bir aile. İçindeki fabrikalarla, fabrikalardaki iş adamlarımızla, orada çalışan insanlarla çok büyük bir aile ve şu anda güven, sürdürülebilirlik, tecrübe aktarımı, hepsini bir şekilde aktaran bir kitap oldu.” dedi.
Hem bir akademisyen hem de kitabın yazarı olarak gelecek kuşaklara aktarabilecek çok önemli bir eseri hep birlikte ortaya koyma şansını yakaladıklarını dile getiren Ayanoğlu, “Ben kitabın editörü, yazarı, kitap yönetmeni olarak karşınızdayım ama bu çalışmayı yaparken çok büyük bir ekiple çalıştık. Hem İMES tarafında hem akademi tarafında emek veren çok kişi oldu. Gerçekten de Türkiye’de bir ilk eseri ortaya koyduk. Hem qr kodla okuyucuların okumak istedikleri yerleri canlı olarak izleyebilecekleri, iş adamlarımızın torunlarına aktarabilecekleri, hem akademi camiasının hem de iş dünyasının faydalanacağı örnek bir eser çıktığı için manevi olarak yaşadığımız mutluluk ve gurur gerçekten çok büyük.” görüşünü paylaştı.
“Resimleri görünce kendi gençliğime çocukluğuma gittim”
Etkinliğe katılan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise projenin tanıtım programına ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
Haliç kıyılarının geçmişteki resimlerini görünce kendi gençliğine, çocukluğuna gittiğini ifade eden Bahçıvan, “Ne mutlu ki Osmanlı’nın üretim ve ticaret kültürünün, birlikte çalışmanın, sosyolojik ve kültürel buluşmaların belli bir döneminin içinde yaşamış birisi olarak Haliç’in o bereketli topraklarının, Unkapanı, Ayvansaray, Eminönü, Yağ İskelesi ve Balat’ın o dokusunu da resimlerden, anılardan yad edebilmek insana ayrı bir duygu veriyor.” değerlendirmesini yaptı.
Kitabın aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik tarihinin de hikayesini anlattığını dile getiren Bahçıvan, zorluklarla edinilen üretim kültürüyle ekonomik gelişmeye katkı sunan, küçük hayalleri büyük projelere dönüştüren bir ekip tarafından hayata geçirilen İMES’in yönetim kuruluna ve çalışmada yer alanlara teşekkür etti.
Etkinlikte, proje kapsamında İMES’in tarihine tanıklık etmiş sanayicilerle yapılan röportajların yanı sıra tarihi belge ve fotoğraflara da yer verilerek hazırlanan “Yuva” belgeselinden bir bölümün gösterimi de yapıldı.
İSO ve İMES yönetiminin yanı sıra sanayiciler, iş adamları ve davetlilerin de katıldığı etkinlikte, projede emeği geçenlere hediye ve plaket takdim edilirken, tüm katılımcılara “Dünden Bugüne İMES” kitabı hediye edildi.